AOL (diğer adıyla America Online pek kullanılmasa da artık ) yakın zamanda iki büyük blogu satın aldı. İlk duyduğumuz satın alma Techcrunch ile oldu. AOL 35 milyon dolar fiyatla blogu bünyesine dahil etti. Dün de Huff Post'u satın aldığını öğrendik. Ona ise 350 milyon dolar civarı bir para ödemiş. Böyle ses getiren satın almaları daha öncede yapmıştı AOL. Belki en bilineni Netscape için ödediği 4.5 milyar dolardır ve bir çok kişi için felaket bir yatırım olarak görünen Bebo için ödenen 850 milyon dolardır. Neyse bu satın almalar ne demek olabilir? Biz de böyle bir değere ulaşabilecek mi içerik üreticiler? gibi sorunlar üzerinde kafa yoralım.
Bu satın almalardan ne anladım?
Her ne kadar bir türlü içerik üreticiler hakkettiği karşılığı alamasalar da bazı şirketler içerik üreticilere ciddi değer veriyor anlaşılan. Huff Post ve Techcrunch gibi etki alanları yüksek iki blogu satın almak içerik üreticilerin ciddi güçleri olabildiğini anlatabilir herkese. Huff Post'un liberal duruşu AOL'nın internet kullanıcıları karşısında olan duruşunu güçlendirebilir, malum internet özgürlüktür. Techcrunch ise AOL'a yeni girişimleri için yön gösterici olabilir. Techcrunch bir çok yeni girişime herkesten önce dokunduğunu biliyoruz bu özelliği AOL'un değerlendirmesini öngörmemiz lazım. TechCrunch sayesinde bir çok yeni yatırım için yol göstericiye sahip oldu. About.me gibi bir anda yükselen girişimleri yakalamak için iyi bir yaklaşım oldu bu satın alma. (About.me kurucularından birisinin AOL2un eski çalışanı olması durumu da var onu başka zamana :)
Diğer bir yandan AOL sürekli olarak içerik üreticilerinin peşinde olduğunu hatırlatalım. Geçen senelerde satın aldığı yerel bazda içerik ve haber girişi sağlayan Patch.com bu durum için iyi bir örnek yine. Aralık ayında satın aldıkları yine B2B içerik pazarlama şirketi Pictela.com'u da unutmamak gerekir. (Pictela baştan sona incelenmesi gereken bir şirket onu da unutmayalım verdikleri servis çok enteresan) AOL bu satın almalar ile web 2.0 için üretilen bütün önemli içeriğin kendi üzerinden dağılmasını istiyor gibi. Facebook interneti yutmaya çalışırken AOL ise bütün içeriği yönlendirmek istiyor. Sanırım önümüzdeki seneler "sosyal ağlar içerik üreticilerine karşı" senaryosunu izlemek ile geçecek. Diğer bir yandan yazı için araştırma yaparken şu çalışmaya denk geldim benim bu paragrafta yazdıklarımın uzun uzun anlatımı burada var olmakta. The Aol Way Bu sunumu iyi inceleyiniz.
Biz de böyle bir değere ulaşabilecek mi içerik üreticiler?
Elbette bu sayılar ile bizim ülkemizde olan sayıları karşılaştırmak doğru olmaz. İşe şuralardan bakmak gerekli
*En sonunda içerik üreticiler değerleniyor
*İçerik üreticiler yaptıkları karşısında bir şeyler kazanma ihtimaline kavuşuyor
.
*İçerik üreticiler artık yaptıklarını keyif yanında para kazanmak içinde yapacak.
*Demand Media gibi içerik üretim üzerine konumlanmış şirketler ile karşılaşacağız.
*Yavaş yavaş "content farm" kavramını duymaya başlayacağız.
*Geleneksel medya yayıncılar yeni medyanın yeni içeriğine ulaşmak için Demand Media gibi şirketleri ile anlaşacak.
*Özgün içerik diye söylenip durduğumuz şey gerçekten değerini bulacak.
* SEO artık tamamen içerik üzerine kurulacak. Artık sadece aradığımızı bulacağız. (İyi niyetli SEO çalışmalarına karşı değilim ama kötü niyetlilerden de bıktığımı söylemeden edemeyeceğim)
Neyse yazı oldukça uzadı. Aslında sadece the Aol Way yazısını ve o yazı içinde olan AOL master planını koysaydım da olabilirdi. Eğer AOL kimleri satın almış diye merak ederseniz de Wikipedia'nın şu başlığı sizi bilgilendirecek.
Yine unutmadan Cuma Social Media Week kapsamında memleketin en sıkı içerik üreticileri konuşacak Zaytung, Bobiler, Sezyum, Gökhan Yücel saat 16:35 civarı Bilgi Üniversitesi'nde içerik kavramı üzerine konuşacaklar.
Saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder