25 Aralık 2010 Cumartesi

Tavrını seç!

Eskiden bir reklam vardı hatırlar mısınız? "Verdure'ni seç!" diye bayağı bir dönmüştü tvlerde. Neyse konuyla alakalı değil ama aklıma geldi yukarıda olan başlığı atınca. Asıl konuya dönersek bir çok marka sosyal medyada aktif olmaya başlarken bir strateji üzerinden ilerliyor. Bir çoğunda sosyal medya tavrının belirlenmesi adlı bir başlıkta yer alıyordur. Bana göre bu tavır belirleme başlığı üzerinde ciddi çalışmalar gerektiren bir konu.

Bir çok kişi ünlü olurken belli bir tavrı ile anılmıştır ya da bu tavır sayesinde ünlü olmuştur. Nil Karaibrahimgil'in umursamaz tavrı bir de ona uygun olarak yaptığı şarkılar, Ajda Pekkan'ın diva tavrı ve gazetecilere yaklaşımları veya Beyazıt Öztürk'ün ailemizin Beyaz'ı tavrı gibi durumlar bir çok kişinin ününe katkıda bulunmuştur. Hatta bu tavırları onların bir çok zaman göz önünde bulunmasını sağlamıştır. Bunların tamamı bir stratejinin gereği yapılan hareketler olarak düşünmüşümdür. Yukarıda verdiğim örnekler değil sadece, diğer bütün ünlüler için geçerli. Bir çoğu tavırlarının üzerine kariyerlerini inşa etmişlerdir.

Bir çok marka sosyal medyaya giriş yapmadan önce tavırlarını belirleyip bu tavırlar üzerine sosyal medya yol haritasını belirlemeleri gereklidir bana göre. Bir iki örnek ile anlatmaya çalışayım demek istediklerimi.

* Bir banka sosyal medyaya giriş yaptığı zaman bu bankanın tavrını sosyal medyanın pek hazzetmediğini düşündüğümüz. kurumsal olarak belirlemek zorunda. Kimse "en azından ben" bir bankanın kakara kikiri hurra şekilde bir sosyal medya hesabı olmasını istemem. Sosyal medya kurumsallığı yıkan bir kavram olsa da bir bankanın kurumsal duruş sergileyememesi insanların banka hakkında farklı algılar geliştireceğini  unutmamak gerekir. Bankalar kampanyalarda ayrı bir tavır ortaya koyabilir elbette bazen eğlenceli işlere imza atıyorlar. Burada da somurtup durmasınlar ama bu durumun kampanyaya özel bir farklılaşma olduğunu insanlara hatırlatsınlar.

* Bir çok konuda sosyal medyada hesap sahibi olan şirketler ise ürünlerin hedef kitlelerini iyi belirlemeleri lazım. Örnek olarak Ülker grup markası Ülker adı altında kurumsal yüzünü sergilerken ürün sayfalarında farklı tavırlar bürünülmesi beklenilebilir. Ülker adlı sayfada "komikli foto" paylaşmak pek doğru gelmese de hedef kitlesi farklı olan bir üründe paylaşılan "komikli foto" iyi reaksiyonlar ile karşılaşması çok normaldir bana göre beklenendir.
 
* Bir tekstil firması yine hedef kitlesini doğru belirleyip ona göre hareket etmelidir elbette. Örneğin LCW ve Kığılı markaları tavırlarını farklı seçmelidirler. LCW bir genç markası iken Kığılı bir yetişkin markası olarak algılanmaktadır. Kığılı bir tweetinde bir smiley kullanılması markaya yersiz bir zarar verebilir. Hedef kitlesi tarafından eleştiriler alabilir. Herkes gülebilir ama daha önce hiç bir tweetinde smileyi kullanmamışsanız bir smiley size ciddi eleştiriler getirebilir. LCW ise her türlü eğlenceli aksiyonunu sosyal medyaya duyurabilir hedef kitlesi ile iletişimini renklendirmek amacıyla.

 Son olarak; sosyal medyaya girer iken burada takınacağınız tavrı başta belirleyip bütün sosyal medya içerik takvimini buna göre belirlemelisiniz. Hedef kitlenizin ne istediğini iyi analiz edip tavrınızı doğru seçmeniz fanlarınız ve takipçileriniz ile iletişiminize büyük katkıda bulacaktır. Her ne kadar sosyal medya kurumsallığa karşı bir duruşa sahip gibi gözükse de bir çok sektör sosyal medyada var olacağız adımızdan bahsettireceğiz niyetine profesyonel duruşlarına ihanet etmemeliler. Zaten bu işler sosyal medyaya girerken ajanslarınız veya departmanlarınız ile öncelikli konulardan olacaktır.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Facebook Sayfası