26 Eylül 2010 Pazar

İtirazım var arkadaş!

Bazı markalar yaptıkları sosyal medya kampanyalarını kurgularken şöyle bir modelden yola çıkmıştı.

1- Markaya belli kriterlerle bezenmiş bir içerik gönderilir sosyal ağlar üzerinden (video, foto, yazı vs)
2- Marka içeriğinizi beğenirse oylama sistemine alır.
3- Marka içeriğin oylanmasında içerik geliştiricisinin etkin olmasını ister (İçerik geliştirmenin ucunda kazanılacak bir hediye var lakin geliştirici bunun oylatmak için yaymalıdır)
4- Marka içerikleri yarıştırır ve en sonunda en çok oy alan veya jüri tarafından belirlenen içerik kazanır.

Böyle yazıldığı zaman iyi kurgulanmış basit bir sosyal ağ destekli yarışmaya benziyor değil mi? Şimdi sıra ben niye itiraz ediyorum bu tarz kurgulanmış kampanyalarda onu açıklamaya çalışayım. (Şimdi birisi bana ya ama bunun bir sürü prosedürü var diye gelmesin neler olduğu biliyorum, aslında çok daha zor olduğu söylüyorum burada yüzlerce kez)

Bizim insanımız hayatını idame ettirirken bir çok yöntem kullanır. Pek tercih edilmese de ilk idame yöntemi çalışmaktır, sevilmeyen bu şeyi herkes yapmak zorundadır ne acı ki.

Diğer bir popüler yöntem ise çevresi üzerinden geçinme ya da diğer adı ile yancılık. Özellikle üniversite zamanlarında kalma bu yöntem bir çok kişinin yapabildiği basit suistimaller üzerine kurulu bir yöntemdir. Yancılığın temel kuralı hiç bir şeye bulaşmamaktır Sadece insanlardan birşeyler isteyerek bütün bir üniversite dönemini geçirebilirler. Doğal ortamında bir çok kişi gözlemiştir "yancıları" , sevilen kişilerdir, çoğunlukla ya geveze ya da olan biten herşeyden haberi olan birisi. Yani herkesden bir şeyler isteyebilecek kişiler.

Neyse bu kadar üniversite habitatı hakkında konuştuktan sonra asıl meseleye dönelim. Yukarıda bahsettiğim kampanya modeli işte bu "yancı" diye bahsettiğim kişilerin elinde nasıl maymun edilir bir çok kez gördük. Asla içeriğin kalitesine bakılmadan hatta kimi zaman bir içerik bile aranmadan, bu çevresi güçlü arkadaşlar tarafından kampanyaların suistimal edildiğini uygulamalı olarak izledik. Hatta bir kaç kampanya, sırf bu arkadaşlar yüzünden çok zor duruma düştü. Markanın ve düzenleyen ajansların güvenirliliği zedelendi.

İtirazım olan kısım ise şurası bu tarz kampanyalar artık yapılmasın ya da en azından içerik isterken biraz daha zor içerikler isteyin bir tweete tav olmayın yoksa markaya hizmet etmesi gereken kampanya bu arkadaşların çevre genişliğine kurban gidiyor. Markanın adı bile görünemeden kaybolup gidiyor. İçerikleri ve markayı bir şekilde merkeze oturtun arkadaş, kişileri değil. Kampanyayı düzenlemek isteyen talipliler bunun düşünsün artık.

Not: Kimseye veya hiç bir kuruma lafım yok benim rahatsızlığım buydu not ettim. Biri gelip okursa ve hak verirse eyvallah, "yahu sen ne diyorsun kardeş" derse de kendi bileceği iş. Ne uzmanım ne başka bir şeyim gördüğümü yazdım. Kimseyi hedef almıyorum hedef almam da gerekli değil zaten bir çok kişi bu konu hakkında yazdı çizdi.

Not2: Influence Marketing olayın da girmek gerekli yakın zamanda biraz okuyup öğrenip, çalışmak lazım konu hakkında. İlla birileri kampanya merkezi olacaksa saygınlığı olanlar olsun değil mi?

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Facebook Sayfası