1 Haziran 2010 Salı

Sosyal Medya ve Irkçılık

 Burada onlarca kez sosyal medyanın getirdiği özgürlüklerden bahsettim. Yine şöyledir böyledir diye anlatmanın bir lüzumu yok sanırım. Zaten biraz empati ile her şeyin çözüleceğini düşünüyorum.

Bu yazıyı yazmamın asıl nedeni 2 gün içinde gerçekleşen vahim olaylar. Bu olaylarda bir taraf tutabilmek mümkün müdür acaba insanlık dışında? Ne yazık ki sosyal medya bunu bana gözüme soka soka anlattı ya da gösterdi diyebilirim. Bir çok insan kimi anlık sinirle, kimi zaten var olan ırkçılık hissiyatını ortaya çıkardı. Kimisi Hitler'den dem vurdu kimisi ümmetçilikten. Ne yazık ki bunları gördüm.

Kendimi sorgulayıp durdum. Ben Hitler sempatizanı bir kişiyle nasıl aynı düşüncede olabilirim ya da 7.0 yetmedi mi?  diye sorabilen bir kişiyle. Bu insanların yaptığı eleştirilerin gerçekten insanlık için yaptığına nasıl inanabilirim? Düşündüm durdum halen bir sonuç bulamadım. Onlar ayrı şeyler demeyin lütfen demek istediğimi anlamaya çalışın. Dün İsrail'i protesto etmek için konsolosluk önününde toplanan kalabalık neden kameraları görünce telefonlarına sarıldığını açıklayın bana. Neden Facebook kullanılarak İsrail mallarını protesto ettiklerini de. Irkçılığın bir hastalık olmadığını da açıklayın bana.

Hele bir de yukarıda yazdığım örnekleri zeki olduğunu düşündüğüm insanlarda gördüm ya başka bir şey diyemiyorum. Bu konuda yazılmış başka güzel bir yazıya yolluyorum sizi. Korner Olması Lazım : İsrail Filistin Üzüntü

Sosyal medya insanlara özgürce eleştirmeyi gösterdi. Lakin bizim toplumumuzun eleştiriden anladığı maç sonu topun çizgiyi geçip geçmemesi olduğundan bu bize yaramadı. Biz eleştirmeyi öğrenmedik öğretilmedi belki de. Geleneksel medyada eleştiren vatan haini oldu, eleştirmeyen yandaş candaş oldu. Eleştirme yanında çözüm gösterme de yoktu, gözü dönmüş "birşeyist" birisi gibi "bu böyle olmaz" deyip geçmeyi öğrendik. Herkesin bildiği bir söz vardır ya hani " Bana balık verme, balık tutmayı öğret". Biz iyice balıkları almaya alıştık tutmayı öğrenmek için  uğraşmadık. Hazır düşünceleri alıp kendimize adapte etmeye çalıştık. Dünyanın bize uyması için uğraştık bize uymayanı ötekileştirdik.

Sonuç olarak diyeceğim şudur olayın vahameti ortada sorumlular cezalarını çekmeli. Uluslar arası hukuk kuralları yapılana korsanlık diyor.  Bunun yaptırımı kanunlarda yazıyor. Fakat hiçbir hükümetin yaptıkları koskoca topluma mal edilmemeli. Sosyal Medyada bu durumu konuşurken dilinize hakim olun lütfen ve yaptıklarınızla komik olmayın için ciddiyetini dağıtmayın.  Dağınık yazı için özür dilerim bir sürü yere girdim çıktım :(

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Facebook Sayfası