6 Ağustos 2010 Cuma

1 blog 1 sene, 365 gün 321 yazı

Blog yazma işinde 1 senemi doldurmuş oluyorum 6 Ağustos itibari ile. 1 sene içinde bir çok şey öğrendim. Bu blog sayesinde bir kaç kişi ile tanışmış oldum. Öğrenmiş olduklarımı yazdım, burada herkesle paylaşmaya çalıştım. Bu blogu yazarken öğrendiğim şeyleri, bu işi kendilerine meslek olarak edinmiş bazı insanların bile bilmediğini fark ettim.

Bir çok kez yazmayı bırakmaya karar verdim ama ertesi gün güzel bir şey aklıma geldi yazmadan duramadım. Düzenli olarak blog yazma alışkanlığı kazanmanın kolay olmadığını öğrendim. Blog yazmada 3 ayın 1 blogger senesine denk geldiğini fark ettim.(Blog yazımında köpek yılı dengesi) Dil bilgisi ve imlaya dikkat etmeye çalıştım.(hala bir çok hata yapıp geri dönüp düzeltiyorum) Kimseye hedef göstererek saldırmadım. Kızdığım kurumlar için yazdığımda bile adlarını eklemedim yazıma. Burasının kızgınlığımı atacak bir alan görmedim.(onun için Twitter'ı kullanıyorum :))

1 senede 50 kadar takipçiye ulaşabildim. Başlarda okunsun istiyordum şimdi ise pek umursamıyorum. Blog işinde çevrenin gerekli olduğunu öğrendim. Çevren olmaz ise yazdıklarının bir çoğunun boşlukta kaybolduğunu öğrendim. Her yazmayı bırakacak duruma geldiğimde birileri yazılarımı paylaştı tekrar yazmaya devam ettim. Her ay en az 4 kere bu blogu yazmayı bıraktım.(hem umursamıyorum hem okunsun istiyorum işte bloggerın dillemması). Günde sadece 1 kişinin bile okuduğu oldu. İlk ay sonunda ortalama 3 ziyaretçim vardı. Halen az aslındabir çok kişi bu sayıları görüp çoktan bırakırdı ama iskambilden yapılmış bir kuleyi bile yıkmak yürek isterken bunu bırakmak pek kolay değil hani.

Yazmaya başlarken her gün 1 yazı yazacaktım onu yapmaya çalıştım. (365 gün 321 yazı). Bu yazıların bir çoğu (en azından %80) kendi araştırıp yazdığım yazılar. Kalan kısım ise "Bunları paylaşasım var" başlığı altında paylaştıklarım ve aylık paylaştığım en iyi Facebook oyunları listesi . Mümkün olduğunca özgün olmaya kimseye benzememeye çalıştım. Başlarda Mashable'e benzer şekilde giderken Social Media Today'a benzemeye başlamıştım 6 ay sonunda. Şimdi ise kendime bir tarz oturtmaya başladım 1 sene sonunda.

En çok okunan yazı En iyi facebook oyunları Aralık 2009 başlıklı yazım olmuş.(Google bu yazıyı çok seviyor) Aslında bu tarz başka kaynaktan aldığım yazılardan olmayan ve en çok okunan yazım "Caz Yeşili : Kavgaya Gürültüye Boğulmayan İş" başlıklı yazım oldu. Tutmamasına en çok üzüldüğüm yazım ise "Ahmet Çakar sosyal medyacılara bir şey öğretebilir mi?  " oldu. (Hakkımda sayfasının bu kadar çok neden okunduğunu çözemedim hala bu durum için bir anket yapmayı düşünüyorum)

Yazılarımı okuyan, paylaşan, yorum yapan, herkese teşekkür ederim. İnternetten uzak olmadıkça burada yazmaya devam edeceğim.

Saygılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Facebook Sayfası