28 Şubat 2011 Pazartesi

Parodisi yapılmışsa tutmuştur!

Bigumigu'nun "Dikkat! Kıç Kamerasına yakalanmayın" başlıklı haberini okumuşsunuzdur büyük ihtimal. Konunun videosunun da zamanında izlemişsinizdir bir şekilde(Youtube kaldırmış videoyu) Yapılan çalışma Levi's markasının bir viraliymiş. Ciddi izlenme sayılarına ulaştı.(Bigumigu'nun dediğinine göre 4 milyon). Marka bu durumdan memnundur. Bu video güzel kızlar, sex satar kitlesi tarafından değil de bana "hemcinsinin rezil olduğunu görmek isteyen erkekler" tarafından patlatılmış gibi geldi.(Bu kitleler kesişiyor mu? Kesişmemesi saçma olur)

Neyse bu videoyu kimin izlediğini boş verelim asıl konuya geçelim. "Parodisi yapılan her şey beğenilmiştir" adlı çok da bilimsel temelleri olmaya ama geçmişte bir kaç kere değindiğim teorime :)(Old Spice ile ilgili olan yazı "Teori" kelimesini kullandım ya başka bir şey istemem artık) . Old Spice'a yapıldığı gibi Kıç Kamerası için de bir parodiye rastgeldim.( rastgeldim dediğim Urlesque blogunda gördüm) Fahim Anwar isimli bir bir standup komedyeni Youtube kanalında "Kıç Kamerası" diye nitelendirdiğimiz bu viral videonun parodisini yapmış ve kamerayı bir kadına değil bir erkeğe, erkeğin kalçasına değil ön tarafına yerleştirmiş ve kayda başlamış. Video aşağıda.



Yukarıda olduğu gibi olan parodiler her zaman markalara yarar sağlar. Bu video da çok yüksek bir izleyici sayısına ulaşmasa da markanın çektiği virali hatırlatacak ve tekrar izleme dürtüsü oluşturacak. Tekrar kıpırdanacak ve yine ortalıkta dolanmaya başlayacak. İzlememiş olan kişiler bu parodi sayesinde izleyecek. Artık ulaşılmadığına göre daha da çok merak konusu olacak video. Bu video parodiyi çeken kişilere de belli bir popülerlik kazandıracak elbette. Çok bilinmeyen bu Youtube kullanıcısı ciddi izlenme sayılarına ulaşacak.Hiç bir parodi tek tarafa kazandırmaz. Her zaman iki tarafta kazanır.

Tabii son olarak söyleyeyim bu yazdıklarım teoride gerçekleşmesini umduğum şeyler. Gerçekleşirse ileride yapılan başka parodilerde örnek olarak kullanacağım :). Neyse uzatmayalım son sözü söyleyip kapatalım "bir şeyin parodisi yapılmışsa o şey tutmuştur"

Saygılar.

27 Şubat 2011 Pazar

Topsy ile Oscar Tahmini



Bir kaç gündür etrafta Oscar infografikleri dönüyor ve hazır bu akşam ödüller veriliyorken ben de bir tane Oscar tahmin infografiği hazırlayım istedim. Many Eyes ve Topsy sağolsun yukarıda olduğu gibi güzel bir grafik hazırlamamı sağladı.

Grafiği hangi veriler ile hazırladın? diye soruyorsanız eğer şöyle anlatayım hemen. Topsy'i biliyorsunuz orada son bir gün içinde aday filmlerin adları geçen tweetleri aradım ve yukarıda olan sayılar çıktı karşıma. Çok basit bir uygulama ile yapılan bir çalışma oldu. Sadece şu an etrafta dolanan Oscar tahminleri içeren infografiklerinden daha güncel bir çalışma oldu kendisi.

Filmler hakkında yorum yapmak haddime değil. Bu yorumlar için sinema blogları haftalardır bir şeyler karalıyor. Oraları okumanızı tavsiye ederim.

Hatırlatmalar:

 * Filmler arasında bir tek The Social Network filminin sayıları doğru olarak analiz edilmemiş olabilir. Nedeni ise Disney'in yakın zamanda satın aldığı çocuk sosyal networkunden çok fazla bahsedilmesi. Bu tahmini biraz etkileyecek ama Black Swan'nın birinciliğini etkileyecek kadar değil.

* Reaksiyon bazlı arama şansımız pek fazla yok ne yazık ki. Topsy verileri dünyanın her yerinden dolayısıyla bir çok farklı dilden. Her dilin dinamikleri farklı olduğundan yapılan reaksiyon bazlı araştırmalar genellikle "neutral" bölgesinde toplanacaktır. Social Mention aramaları çoğunlukla böyle kendini sınırlıyor.

* Aramayı ilk olarak "film adı" "oscar" şeklinde yaptığımı hatırlatırım. Bu yöntem çok mantıklı sayılara ulaşmadığı için vazgeçtim. Bu arama ile Winter's Bone filmi hakkında özellikle çok az tweet çıktı.

* Özellikle The Kids Are All Alright filminin ismini kimse kısaltılmamış bu aramalarda bana çok yardımcı oldu. Sanırım çok tutkulu bir fan kitlesi var.

* Dün dağıtılan Independent Spirit ödülleri mention sıralamalarını etkilemedi. Geçen hafta sonu yaptığım sıralama aynen böyle idi.

Son olarak bu liste son 24 saatte gerçekleşen mentionların listesidir.

Saygılar.

Kavga var!


Arada bir bizim ünlüleri Twitter'da kavga çıkardıkları için eleştirsem de bu iş dünyada da böyle. Yakın zamanda olan yabancı ünlülerin Twitter kavgalarını yazayım buraya. Bu kavgalar incelenip ciddi ciddi bir "sosyal medyada itibar yönetimi" yazısı bile yazılabilir lakin o kadar uzatmaya gerek yok şimdilik. Bazıların eski tarihli olsa da bir göz atmak kimseyi yormaz.

* Ciara vs. Rihanna: Yakın zamanda iki şarkıcı birbirleriniin kıyafetlerine ilk olarak tvde sonra Twitter'da yorum yapınca ortalık karıştı. Rihanna sonunda özür dileyerek kavgayı sonlandırmış oldu. Mtv'nin konu hakkında yazısı 

* Ciara vs. 50 Cent : Bir soruya cevap veren 50 Cent eski kız arkadaşı(bilmiyorum öyleymiş) hakkında esprinin dozunu kaçırınca yine ortalık savaş alanına dönmüş. Urban Daily'nin konu hakkında yazısı.

* Perez Hilton vs. World : Perez Hilton'nun dalaşmadığı ünlü kalmadığı gibi bu dalaşmaların altında kalmak istemeyen ünlü sayısınında pek az olmadığı söylemek yanlış olmaz. İlk olarak aklıma gelen Demi Moore ile olan kavgaları. Kızları hakkında yazdığı iki yazı sonucunda ortaya çıkan kavga epey uzamıştı. Demi Moore kızlarının kıyafetleri hakkında yorum yapan bloggerı çocuk pornosu ile suçlamaya kadar götürdü işi.  Perez Hilton'nun kavga etmediğini ünlü kalmadığını söylemiştik zaten. Bir ikisini hatırlatayım. John Mayer, Tila Tequila, Taylor Momsen, Lindsay Lohan vesaire vesaire (Ülen bunlarda ünlü mü? Allasen derseniz işte Amerikan pop kültüründe ciddi yer kaplıyorlar zaten bizim kavga eden ünlülerimiz ünlü mü?) Ufak bir hatırlatma Google'da "Perez Hilton Twitter fight" yazarsanız ciddi bir içerik bombardımanı altında kalacaksınız.

* Lili Allen vs. Courtney Love : Yine bir tarz üzerinden karakter eleştirisi yine bir kavga. İki kadın kıyafet konusun üzerinden kavga etmesi çok normal de bunu iki ünlü gözler önünde yapınca epey bir haber değeri taşıyor. Bu konuyu da Perez Hilton'dan okuyun.

* Kim Kardashian vs. Demi Moore : Pimp kelimesinin anlaşılmaması üzerine saçma salak bir tartışma işte. Buraya yazmamanın nedeni sadece iki çok takip edilen kişinin yaptığı bir kavga olması. Ya sahi bu Kim Kardashian pornosu haricinde neden ünlü yahu.

* Rapper vs Rapper : Rap müzik aleminde Twitter çıktığından beri her ay yeni bir kavga çıktığı duyuyorum. hangi birini yazayım arkadaş. En iyisi hiç birini yazmayayım :)

* Sporcu vs. Taraftar, Federasyon, Diğer Sporcu : Babel'in durumundan tutun NBA Twitter kavgalarına sporcular bir şekilde kavgalara dahil oluyor. Twitter'ın serbestliğini kaldıramayanlar müthiş zor anlar yaşıyorlar. NBA yaşanan olaylar için(kavgalar olmasa da) Complex dergisi iyi bir liste yapmış onun için buradan.

Pek magazin peşinde koşmasam da benim aklıma gelen kavgalar bunlar oldu. Hatırlayamadığım büyük bir kavga var ise hatırlatmak sizin elinizde (bu cümlenin gelişi bir sms numarası verecekmişim gibi oldu). Bir yorum yapınız ya da yapmayınız bize ne ünlülerden derseniz saygı duyarım. Yahu ben bunu niye yazdım? 500. post özel yazısı yazacaktım. Neyse oldu bir kere.

Not: Twitter hesaplarını vermememin bir nedeni yok, üşendim sadece. Bir iki gün sonra yazıyı tekrar düzenlerim o zaman eklerim.

Saygılar.

25 Şubat 2011 Cuma

Biraz benziyor sanki!





































Çok yakında Facebook fotoğrafları ile ilgili yapılan uygulamalar hakkında yazınca aklımda kalmış. Sonrasında dikkatimi şu benzerlik çekti. Kiğılı'nın profile uygulaması ve Schweppes'in Profil uygulaması arasında olan benzerlik benzerlik. Aynı hizmeti vere iki uygulamanın renk seçimleri de benzer olunca burada paylaşmak istedim. Belki iki markanın ajansları ortaktır. Ne bileyim Global ajansların erel şubeleri paslaşmıştır. Olabilir yapılmamış bir şey değil. Axe yapmıştı geçen seneler benzer bir şeyi Uçuş Melekleri uygulaması ile.

Olur böyle şeyler deyip geçmek istiyorum. Böyle şeyleri pek kurcalamak istemem aslında denk gelince yazmak istedim. Herkes herşeyi takip edemeyebilir, aklın yolu birdir diyeceğim. Bu tarz şeylerde genellikle kötü niyet aramam "benzer" deyip geçmeyi yeğlerim. Teknik açıdan yorum yapacak değilim, benim alanıma girmez. Hatta bu uygulama çok kullanılacak, gerçi değiştiren çoktan değiştirmiştir profil fotolarını. Keşke ilk patlama yaptığı zaman ortaya çıkmış olsaydı bu uygulama. Ciddi bir kullanıcı potansiyelini kaçırmış oldular. Yine de doğru ve sık "seed" edilirse epey bir dikkat çeker.

Not : Bu yazı 500. yazım oldu onun için ayrı bir yazı yazacağım. Bir şekilde benim yazılarımı sağda solda paylaşan herkese teşekkür edeceğim.

Saygılar.

23 Şubat 2011 Çarşamba

Bunları paylaşasım var # 60 (İçerik)

İçerik kraldır(Content is King) sözünü duymayan yoktur herhalde. Bir çok içerik üretmeye çalışan blog yazarının ağzındadır bu tanımlama. Şimdiye kadar yararını gördüm, yalan söylemeye gerek yok Yazdıklarım sayesinden bir çok kişiyle tanıştım. Beni bir çok kişinin görmesini sağladım(sağladı yazılarım). Beni bir çok kişinin görmesi için hiç bir ekstra reklam çabasına girmedim. Sadece yazdığım içeriğin hedefini bulmasını bekledim. Çoğu zaman ıska geçse de bir kaç kişinin yazılarımı okuması (ve takdir etmesi) sayesinde bu bloğa yazmaya devam ettim. Neyse konudan sapmayayım.

2-3 gün içinde içerik kavramı ile bir kaç güzel yazı görünce "Bunları Paylaşasım Var" serisini içerik ile ilgili şeyler paylaşmaya ayırdım bu sefer. Yazıların İngilizce olması sizi sıkmasın çok ağır bir dil ile yazılmamışlar.

20 Tips to Get Your Content Seen on Facebook : Blog Hubspot kaba çevirisiyle İçeriğinizi Facebook'ta görünür kılmak için için 20 ipucu" adlı bir yazı yazmış. Yazıda Facebook'ta neler paylaşmanız gerektiğinden, ne aralıklar ile paylaşmanız gerektiğine dair temel kurallar silsilesi yayınlamış. Her ne kadar memlekette bir çok fan sayfası pek bir içerik sağlamasa da kampanyalar sayesinde çok sıkı sayılara ulaşabiliyor ama yine bu liste içinde yazılan şeyler ile gerçekten derli toplu bir içerik stratejisinin temel hatlarını çizebilirsiniz.

Ten Reasons Why Your Content Strategy Fails :  Conversation Agent blogunda yazan Valeria Maltoni kaba çeviriyle "İçerik stratejinizin başarısız olmasının 10 nedeni" adlı bir yazı yayınlamış. Yazının bir stratejiniz olmasının gerekliliğinden bahsederek başlıyor ve i"çeriğinizin kiminle ilgili olması gerektiğini" bildiren bir yorum ile bitiriyor. Okuyunuz ve içeriğin aslında sadece ürün görselleri paylaşmaktan ibaret olmadığını görünüz.

Bu iki yazı aslında "İçerik Stratejisi" kavramının temel taşlarından bahseden iki yazı. Strateji taslağı oluştururken dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çeken yazıları okuyun, okutun :)

Saygılar.

Tatlıcı Tahir

Danone Danette reklamını biliyorsunuzdur. MFÖ'den Özkan ve BJK'den Nouma'lı reklamı. İşte o reklamda olan "Tatlıcı Tahir" (Özkan) karakteri üzerinden ilerleyen bir de sosyal medya kampanyası sürüyor bir yandan. Reklamın bitişinde belirtmişler zaten Facebook.com/TatliciTahir olarak. Şu an bir yarışmaları var 20 kişiye çikolata şelalesi veriyorlarmış. Burası da güzel eyvallah ama işin sosyal medyaya yerleştirilmesinde bir sorun var gibi geldi bana. Beni rahatsız eden şeyi kısaca anlatmaya çalışayım.

Burada sürekli her sosyal medya kampanyasının uzun süreli olması gerektiğini, bu işin kampanyalarla ilişkili olmadığını, daha çok sadık müşteriler yaratmak için sürekli iletişim peşinde olması gerektiğini yazıyorum burada. İşte bu iki noktadan ilk noktasında fan sayfasının ufak bir hata yaptığını düşünüyorum. Neden hatalı diye soranlara şunları söylemek istiyorum.

* Eğer bir sosyal medya kampanyası uzun süreli olmayacaksa sosyal medyada olma riskine girmeye değmez. "Vur kaç kafası" bir çok kampanyanın sonunda olumsuz eleştiriler alır topluluktan. Bu çıkarımı isimden dolayı yapıyorum. "çünkü" aşağıda.

* Eğer sosyal medya kampanyası uzun süreli olacaksa ve karakter hesabı açacaksanız bunu gerçek insan yerine markanın maskotu ile açmanız sizin için daha yararlı olur. Örnek fan sayfasında olduğu gibi markanın logosu ve markanın adı Tatlıcı Tahir karakterinin arkasında kalıyor. Markayı kişiselleştirip samimiyet peşinde koşmak için uğraşan marka oyuncu ile ömür boyu anlaşması gerekir(Mümkün müdür?) Şu an belki bir çok kişi o fan sayfasına Özkan olduğu için üye olmuştur. Özkan ile anlaşmanız bittiğinde ne yapacaksınız? Tatlıcı Tahir karakterini oynaması  için başka bir ünlüyü mü kullanacaksınız? Yani kısaca Özkan için gelenlerden vazgeçeceksiniz. Samimi olmaya çalışırken pembe bir yalanın kurbanı olacaksınız. Basit bir hatırlatma bir kaç istisna hariç baş rol oyuncusu çıkan diziler çok uzun sürmez.  

* Tatlıcı Tahir kişisi diğer bir popüler tatlıcı ile karıştırılma ihtimali var. Ben "Tatlıcı Tahir" ismini duyunca aklıma ilk olarak "Tatlıcı Tombak'a rakip geliyor" diye düşündüm. Bir reklam karakterinin ismi olması sanırım işin ilk başında "bu durumu ayarlamış olmaları gerekiyor" diye düşünmeden edemiyorum. Sanırım markanın bir ayak diretmesi var burada "biz bir karakter kullanacağız ve bu karakter ile sosyal medyada devam edeceğiz" Ajans bir karaktere hesap açmamayı tercih etmemeli eğer bunu tercih etmiş ise sosyal medya ile ilgili bir iki küçük noktayı gözden kaçırıyorlar diyebilir(Hangi noktalar mı? Boş verin profesyoneller bir şeyi gözden kaçırmaz). Unutmadan söyleyeyim Facebook en büyük 50 fan sayfası arasında markalara ait bir karakter fan sayfası yok. 

Neyse diyeceklerim bu kadar, biraz daldan dala atlayan bir yazı oldu. Son olarak bir marka sosyal medyada var olacaksa bir kaç ay sonra değişmesi muhtemel yüzleri öne çıkarıp var olmamalı. Hiçbir zaman Nike sadece bir yüzün peşinde olmadı ya da Adidas, Red Bull her zaman marka önde kişiler ve karakterler arkada kaldı. O karakterlerin gideceğini bilip, markayı takip ediyorduk Burada bir markayı takip etmiyoruz dönemlik bir karakteri takip ediyoruz hatta sponsor olunan bir sporcuyu bile değil markanın yüzü olan kurmaca bir karakteri takip ediyoruz.. İnsanlar karakteri benimseyecek sayfayı takip edecek, üstüne birde markayı bu karakter yüzünden beğenip onun hakkında bir şeyler düşünecek belki. Sosyal medya için çok uzun bir süreç. Keşke marka adıyla devam etseler.

Saygılar.

21 Şubat 2011 Pazartesi

Skins ve Sosyal Medya

Skins dizisi İngiltere'nin E4 kanalı için çekilen bir gençlik dizisi. Bu sene 5. sezonunu yayınlıyor kanal. Bir de MTV versiyonu çekildi o başka bir konu. Epey yaygara kopardı ABD'de. Skins dizisi her iki sezonda bütün oyuncuları değiştirir ve yeni bir topluluk üzerinden hikayesini anlatmaya devam eder.(Effy ve Pandora karakterleri hariç ilk 2 sezondan ikinci 2 sezona geçiş yaptılar.) Neyse bu yeni sezona girerken sosyal medya üzerinden de bir sürü iş yaptılar.

Dizi için Facebook ve Twitter hesapları açmak artık bir rutin haline dönüştü. Bu dizide bu rutini uygulayarak bir Facebook ve Twitter hesabı açmış(Bu hesap birici sezondan beri var olan bir hesap) Bu iki hesapta profesyonel ellerden olduğunu gösteriyor zaten. Bu durum hakkında çok şey yazmayacağım.

 Asıl değinmek istediğim nokta dizi karakterlerinin web sayfalarında olan linkler. Dizi karakterlerinin Twitter hesabı açmasına alışığız ama dizi karakterlerinin biyografilerinde favori sitelerinin sıralanmasına alışık değiliz. Hatta Spotify listesi olan bir dizi karakteri daha önce görmedim. (Gossip Girl karakterlerinin favori müzik listeleri vardı ve onları biyografilerinin olduğu sayfalarda dinleyebiliyorduk fakat online müzik satın alma üzerine böyle bir serviste böyle listeler daha önce yoktu. En azından ben görmedim) Bu hareket müthiş bir strateji bana göre. Eskiden her sezon bitişinde soundtrack albümü bekleyen izleyicilerin artık dijital olarak satın almaya yöneldiklerini sezmiş olacaklar ki böyle bir servis üzerinden böyle bir satış pazarlama uygulamasına girişmişler. (Spotify memleketimizde çalışmıyor ne yazık ki)

Bir diğer özellik ise bütün karakterlerin Twitter hesabı olması fakat bir tanesinin sadece Myspace sayfası olması. Karaktere göre sosyal medya aracı seçimi yapmışlar sanırım.(Bu sezonu seyretmiyorum muhtemel bu durum ile ilgili bir espri bile yapılmış olabilir dizi içinde)

Neyse bu günlük kısa keselim meraklısı için E4 kanalında Skins sayfası buradan diğer karakterler için neler yapıldığına göz atabilirsiniz.

Saygılar.

Takipçi sayısına göre kazanan: Doğu Karması

NBA All-Star haftasonu bu hafta. Bugün ise saat 3 civarında doğu-batı maçı ile bu etkinlikler sonlanacak. Ben de madem All-Star haftasonu madem maç var bu takımları Twitter takipçi sayısına göre yarıştırayım dedim. İlk beşlerin takipçilerini bir sıralayalım. Bu arada tam kadrolar için şuraya bir göz atınız.

Doğu Karması

Lebron James : 1.435.108
Amar'e Stoudemire : 229.735
Dwyane Wade:  915.786
Derrick Rose :  Twitter hesabı yok. Resmi sitesinden Facebook hesabına ulaşabilirsiniz.
Dwight Howard  : 1.861.362

Batı Karması

Tim Duncan : Twitter hesabı yokmuş, bolca fake Tim Duncan bulabilirsiniz.
Kevin Durant : 502.489
Carmelo Anthony : 676.477
Kobe Bryant : Kendisi Twitter'da bulunmuyor.
Chris Paul : 281.228

Göründüğü üzere takipçi sayılarına göre kazanan doğu karması oldu. Zaten doğu karması basketbol oyuncusu olmalarının yanında bir çok marka ile sponsor anlaşması yapmış oyunculardan oluşuyor. Dolayısıyla pazarlama dünyasını yakından ilgilendiren oyuncuların Twitter gibi yeni dünyanın yeni pazarlama oyuncağında yer almaları kaçınılmaz bir sonuç. Topsy sorunlu olmasaydı bir adette kelime bazlı araştırma ile kazananı yazacaktım ama ne yazık ki olmadı. Bir iki gün içinde Topsy düzelince Oscar tahminleri için bir çalışma yapacağım.

Bütün Nba oyuncularının Twitter hesapları için şuradan.

Saygılar.

19 Şubat 2011 Cumartesi

Kazananları Açıklarken

Geçen hafta sevgililer günü nedeniyle bir çok marka sosyal medya kampanyası düzenledi. Bu hafta ise bir çoğu kazananları açıklayacak. Her yapılan kampanya potansiyel marka temsilcileri yaratırken bir yandan da marka düşmanları yaratır. Sosyal medya kampanyaları sayesinde bir markayı kendi hayatının "hatemark" köşesine yazmak artık bir çok kişi için çok kolay. Özellikle de sonuçlar açıklanırken yapılan hatalar yüzünden. Retweet üzerine kurulu kampanyalar ne yazık ki bir çok kişi tarafından suistimal ediliyor. Neyse konudan sapmayalım. Sonuçları açıklarken bir çok markanın yaptığı bana göre hata olarak tanımlanabilecek durumlar var. nedir bu durumlar?

* Eğer Retweet üzerinden bir kampanya düzenlediyseniz ilk yapacağınız kazananları açıklarken rt yapanları bir ekran görüntüsü aracılığıyla açıklamanız. Sosyal medya insanların, dolayısıyla markaların açık olma durumunu zorlamakta. Mümkün olduğunca bu durumu sağlamaya çalışın yoksa "hediye verdik ne güzel insanlar bizi sevdi" derken ufak çaplı krizler ile uğraşırsınız.

* Jüri ile ödül dağıtımı yapacaksanız jüriyi iyice tanıtımını yapın. Jüride olan kişilerin kariyerleri sizin marka güvenirliliğinize iyi bir etki yaratacaktır. Büyük jüri, büyük marka.

* Bir şekilde bir kişiye ödülü vermemeniz gerekli ise nedenleri açıklamayı unutmayın. "Hile yaptı", "sahte hesap", "ulaşılamadı", "daha önceden belirtilen şartlara uymadı" vesaire.

* Mümkünse eğer vereceğiniz hediyelerin yüksek kalitede görsellerini hatta videolarını yayınlayın. Kazananların ilk yapacağı eleştirilerden birisi "ama bu fotolarda olduğu gibi değil" olacak. (Açıklama zamanı değil de biraz kampanya başına yönelik oldu bu. Eleştiriler üzerinden gidince yazmadan edemedim)

* İnsanların sosyal medya açık sözlü olduğunu unutmayınız. Hatta hayatın hiç bir yerinde olmadığı kadar ve ne yazık ki saçmalasalar bile cevap vermek zorundasınız. Yoksa suçlu siz olursunuz. Zaten önceden yarışmanıza katılan birisi sizi savunacak böyle durumlarda fakat durumu buraya getirmeden sorunu çözün. Marka dışından sizi savunanlar iyidir, lazımdır fakat konuya tam hakim olamadıkları için "kaş yapayım derken göz çıkartma" ihtimalleri vardır.

* Kazananları açıklarken hediyeleri gönderirken istediğiniz bilgiler arasında olan telefon numarasından kazananlara ulaşıp hediyelerin gelip gelmediğini kontrol etmeniz güzel olur. İlgi göstermek iyidir.

Benim ilk etapta aklıma gelenler bunlar. Bu yazıyı ElectroWorld'un peluş hayvan hediyesini kazandıktan sonra yazmaya karar verdim ki onların da başında bir iki "kaybetmeye tahammül edemeyen müşteri" durumu var onu nasıl çözecekler göreceğiz. ElectroWorld'e teşekkürler bu arada.

Saygılar.

17 Şubat 2011 Perşembe

Bunları paylaşasım var # 59 (Gephi, Twitter ve Mübarek)

Gephi hakkında daha önce bir kaç kez konuşmuştum burada. (Facebook Network Analizi ve  Facebook Friend Visualization ) Yukarıda hazırlanan video Gephi ile hazırlanmış ve Hüsnü Mübarek'in istifasından sonra #jan25 hashtagını kullanılarak atılan tweetler ile oluşuturulmuş. Noktalar(node) atılan tweetler arada olan bağlantılar(link) ise bu tweetleri retweet eden kişiler ile olan bağlantıları gösteriyor.

Bir toplumsal hareketin Twitter'da nasıl yayıldığını gösteren bu videonun nasıl yapıldığını öğrenmek istiyorsanız Gephi Blog'a alayım sizi. Hem nasıl yapıldığını hem de daha derli toplu tanımını bulabilirsiniz.

Bu arada Linkedin Inmaps Uygulaması Gephi altyapısı kullanıyormuş Burada yazarken bilmiyordum yeni öğrendim.

Saygılar.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Greplin: Tam aradığım şey

 

"Sosyal arama" kavramı Bing'in Facebook ile yaptığı işbirliği sonrası sıkça sağda solda konuşulmaya başladı. Bing'in bu hamlesi onun kullanıcı sayısını bile arttırdı. Neyse konumuz Bing değil sosyal arama kavramına değişik bir bakış sağlayan Greplin. Greplin ne iş yapar onu anlamak için videoyu izleyebilirsiniz ya da yazıyı okuyabilirsiniz. (Greplin için "Cloud Search" tanımlaması da yapılıyor hatırlatayım hemen)


Greplin Demo from greplin on Vimeo.

Greplin sosyal ağlarınız için bir arama motoru. Kullanmak için ilk etapta hangi sosyal ağ araçlarını kullanıyorsanız buraya eklemeniz gerekiyor. Sonrasında aramak istediğiniz şeyi Greplin'nin arama çubuğuna yazıp aynı anda bütün sosyal ağ araçlarında aramanızı sağlıyor. Şimdilik Gmail, Facebook, Twitter, Dropbox, Linkedin, Google Docs, Google Calender, Evernote, Yammer gibi araçları destekliyor. Yakın zamanda ise Google Reader, Box.net ve Basecamp gibi araçları da destekleyecek. Ücretli versiyonlarında var servisin. MB başına ücretlendirme yapıyorlar. Bedava versiyonu 200 mb gibi bir alan için arama olanağı sağlıyor. Arama yapacağınız servislerde olan datalarınızın büyüklüğüne göre bir ücret tablosu var. Ortalama bir kullanıcıya bedava sürüem epey bir yeterli gelecektir.

Peki ben ne arıyordum? 

Tam aradığım şey diye bir başlık atıp içini doldurmam gerektiğini biliyorum. İşte sorunum ve aracın bana sağladığı çözüm. Herkes Twitter'da kendi yazdığı şeyleri aramak istemiştir. Evet bu durumun bir çözümü vardı fakat Google'ın tweetleri listelemesini beklemek zorundaydık. İşte Greplin'nin benim için etki noktası burası Greplin yazdığımız şeyleri hemen listeliyor ve sadece arkadaşlarımız içinde arama yapma olanağı sağlıyor. Hatta aradığımız şeyleri daha önceden buraya eklediğimiz diğer araçlarda da arama olanağı sağlıyor. Anlık olması Google'ın arama özelliğinden farklı olan tarafı.

Greplin iyi güzel bir araç fakat arada bir lazım olan bir özellik için arada bir girilen servis olacak galiba tabii sürekli "ulen ben bir şey yazdım hatırlayamadım" diye dolaşan arkadaşlar var ise işte o arkadaşlar için yararlı olacak. Benim de işime yarayacağı kesin. Bir hatırlatma daha araç Twitter'da ve Facebook'ta  kullanım izni olarak bütün her şeyinize ulaşma izni istiyor Özel mesajlarınıza dahi ulaşım istiyor yani bu durumdan rahatsız oluyorsanız eğer kullanırken dikkatli olunuz ya da kullanmayınız.. Büyük ihtimal bu durum ilerleyen günlerde servisin canını sıkacak bakalım. Basit görünen tam nokta atışı bir konu üzerine uygulama. Yakında davetiyeler çıkacak. Eğer denemek istiyorsanız. Greplin sitesine girip kayıt olmayı unutmayın yakında size de ulaşır davetiyeler.

Saygılar.

15 Şubat 2011 Salı

Markalar ve Fotoğraflı Facebook Uygulamaları

Garanti Profilmatik ve Swatch Aşk Çarpması uygulamasını görünce aklıma daha önce Facebook ve kullanıcı fotoğraflarını kullanan işleri bir sıraya dizmek geldi aklıma. Bu konuda çok fazla yapılmış iş yok. Lakin konu biraz ikircikli olduğu için insanlar ya da ajanslar foto işlerine girmek istemiyor(ikircikli olan tarafı  güvenlik ihlalleri, Facebook'un sıkı denetimi dolayısıyla uygulama yazdırmayı mecbur bırakan duruşu). Biraz daha bütçesi geniş olan markalar foto kullanım konusunda iyi işler yapıyor. Neyse işte bir kaç örnek.

Coke Zero Facial Profiler : Şu an aktif olmayan uygulama Facebook profil fotosu aracılığıyla Facebook üzerinide olan benzerinizi bulmaya yarayan bir iş yapmıştı. Başarılı bir kampanya oldu lakin özel hayatın korunması konusunda eleştiriler almaktan kurtaramadı kendini. Linke tıklayıp daha detaylı bilgiler alabilirsiniz.

The New Name  : Grey Stockholm ve Ogilvy Stockholm güçlerini birleştirip yeni bir sosyal medya ajansının ismini duyurmak için çok başarılı bir iş yaptı. Ajansın adı The New Name adlı uygulamaya kişilerin dahil olmasıyla yavaş yavaş ortaya çıktı. 4 saatte oluşan bu görsel iyi bir şekilde ajansın kendini tanıtmasını sağladı. Siteye girip kurcalayınız ve 4 saatte 3000 kişinin nasıl olaya dahil olduğunu görünüz.



Schweppes Profile App : Facebook'un yeni profil fotolarını duyurduğu an herkes bunun nasıl yapıldığını sormuştu birbirne oldukça ilginç fikirler çıkmıştı. İşte bu hareketlenmeyi gören marka hemen günün ruhuna uygun olan profil fotosu ayarlama aracını ortaya çıkardı. Nasıl kullanıldığı yukarıda olan videoda.


 Corona Light Times Square Billboard : Corona markası Facebook üzerinden fanlarından topladığı ve bunların arasından en beğenilenleri Times meydanındaki billboardlara çıkartmış. Çok kısa zamanda çok fazla kişiye ulaşmış. Fan sayfasında konu ile ilgili bir uygulama görmezseniz "hani len duvardaki şeyleri beğendirmek yasaktı" demeyin. Uygulama kaldırılmış yeni kampanyaya başlamışlar.  Detaylı bilgi için All Facebook

World’s Largest Real-Life Facebook Wall : Mashable blogu fanlarının fotolarını New York bürolarına çzel bir duvar yerleştirmiş ve adına Dünyanın en geniş gerçek Facebook duvarı adını vermiş.

Benim aklıma gelen Facebook ve fotoların aynı anda yer aldığı işler bunlar. Eğer unuttuğum görmediğim başka işler var ise sosyal ağlardan veya yorum kısmından uyarabilirsiniz.

Saygılar.

Yaslan kalabalığa!

Daha ne kadar sığ başlık atabilirim diye düşünmedim desem yalan olur. Duyduğunuz gibi Twitter'da Facebook'un yaptığı gibi elindeki geniş topluluktan yeni diller için yararlanmaya başladı artık. Bu topluluğa çevirmek için sunduğu seçenekler arasında Türkçe'de var. Şu an biraz sorunları var sitenin lakin yakın zamanda düzelir 2 hafta içinde Türkçe çeviriler bitmeye başlar.

Elinde böyle büyük topluluklar olan sosyal ağlar nasıl devrimlere yol açıyorsa böyle kendileri için yararlı olabilecekleri şeyler için kullanılmalı. İnci yüzünden burası da Facebook'un yaptığı gibi kapatılırsa hoş olmaz. Ne yazık ki bazı kalabalıklar kuru gürültüden ibarettir.

Twitter Türkçe olsa ne olur? Aslında pek bir değişiklik olmaz. Zaten kullanan herkes kullanıyor. Bu yeni diller ekleme çabasını şöyle değerlendirmek ve uzun vadeli bir bakış geliştirmek istiyorum. Facebook'un asıl patlaması nasıl Türkçe olmasıyla başladıysa Türkiye'de asıl patlama gelecek böylelikle. Her ne kadar geçen yaz biraz ünlülerin gelişi ile biraz meraktan doyuma ulaşmış olsa da yine ünlülere ulaşma hevesi sayesinde yine bir sıçrama yapacak. Bir de Twitter'a ulaşımı bedava vermeye devam eden operatörler sayesinde bu durum daha da renklenecek gibi görünüyor. Farklı bir Twitter kuşağını karşılamak gerekiyor artık. Zaten bir süredir eski-yeni Twittercı çatışması var bir de bu çatışmaya "çeviriden önce-çeviriden sonra" çatışması geliyor olabilir. Belki benim takip ettiklerimin arasında yoktur ama bu dil sorunu çözülürse bir çok kişi diğer bilinen adıyla Z kuşağıyla karşılaşacak artık. Z kuşağı "net kuşağı" olarak bilinse de benim etrafımda olmadığı için bu tahmini yaptım belki Twitter'ın bilinmeyen bir köşesinde böyle bir topluluk vardır ve Justin Bieber tweetleri atıyordur. Yeni "Twitter fenomenlerimiz" olabilir bu kuşak içinde.

Bu çeviri hamlesinin Promoted Trend kavramına etkisi olacak mı bilmiyorum ama Twitter'da promoted trend olmak için tetikte bekleyen bir çok marka olduğunu tahmin ediyorum. Çeviri sayesinde "konum bazlı promoted trend ve tweet" kavramı hayatımıza girebilir. En azında markalar bu durumu zorlamak isteyeceklerdir tamamı İngilizce olan bir mecraya Türkiye'yi hedefleyen bir markanın reklamını yakıştıramayabilir insanlar. En azından ben başta yakıştıramadım. Twitter reklamları Adwords kadar ileri gidemese de markalarımız için yeni reklam sahası olacak gibi görünüyor.

Tabii olarak bu yazdıklarım tahmin. Twitter reklam aldığı markaları Abd dışına taşıyabilirse bir çok kişinin takıldığı karlılık sorununu çözebilir.

Not:  Crowdsourcing dememye çalıştım bu çeviri hadisesine ama yahu buna bir şey deniyordu dilimin uçundaydı diyenler için belirttim yine :-)

Saygılar.

13 Şubat 2011 Pazar

Sosyal Sevgililer Günü

Sevgililer gününden hemen önce Facebook fan sayfalarında sevgililer günü kampanyası yapan markaları bir listeleyeyim dedim. Belki bir işinize yarar son günlerde.  Böylesine ticari bir günde Facebook kampanyası yapmak kaçınılmazdır. Kimlerin yaptığı hakkında bir fikrim yok ama eminim bir sürü marka bu ticari gününün nimetlerinden faydalanmak isteyecektir.

Tivibu : Hazırladıkları oyunu başarı ile bitirirseniz Markafoni'den hediye çeki kazanıyorsunuz.

Bonus Card : Karaoke standlarında yarışmaya katılıp en çok oyu kazananlar sürpriz hediyeler veriyorlarmış.

Favori Jewellery : Sevgiline mesajını yaz takıyı kazan diyor marka.

Mavi Jeans : Sevgililer gününe özel hediyeleri varmış.

Onur Air : Sevdiğimiz birinin adını bir forma yazmamızı istiyorlar. Ondan sonra indirimli bilet kazanın diyorlar. Biraz karışık bir tanım cümleleri var okuyun işte :-)

Volkswagen Türkiye : Güne özel bir uygulama yapmış marka uygulamaya göz ucu ile baktım altından ne çıkıyor bilmiyorum :-) Herhalde kötü bir şey yoktur.

Swatch Türkiye : Aşk çarpması adı ile yaptıkları işi önceki günler yazmıştım zaten.

Sahibinden.com : Bize sevgilinizi anlatın ona seveceği bir hediye önerelim demişler. Bir göz atınız.

Samsung Türkiye : Yılın çifti olun demişler, hediyeler kazanın demişler, bu gün son gün demişler.

Hepsiburada.com : "14 şubat" adında bir tabı var ama ne olduğu belli değil he bir bakın anlarsanız katılın işte. Sanırım güne özel ürünlerinde olan indirimlerden bahsedecekler.

Teknosa :  Aşk için teknoloji demişler hediyeleri sıralamışlar. iPad veriyorlar arkadaş. Zaten iPad vermeyen marka kalmadı parayı vurayım ben de iPad vereceğim buradan yazdım buraya. Vermezsem bulun beni.

Electro World : Sevgililer gününe özel Twitter kampanyasını duyurmuşlar bu gün son günü. (Yahu ben bu yazıyı neden son güne bıraktım aslında bir iki gün önce yazsaymışım ya)

Vakko Chocolate :  Sevgililer günü özel üretim çikolatalarına Facebook üzerinden ulaşabilirmişiz.

Pera Pırlanta : Romantik Anlar sitesi üzerinden bir yarışma düzenlemiş resmini gönder sonra paylaş en beğenilen ol ödülleri kazan.

Desa : E-card gönder, gönderen 100. kişi ol, hediyeyi kap diyor.

Douglas Türkiye : Sevgililer günü hediyeniz bizden demişler. Fan sayısı/ödül sayısı iyi katılın şansınız var.(Marka hakkında pek bir şey bilmediğim için böyle saçma bir yorum yapmış oldum. Açıkçası pek araştırmadığım bir alanda faaliyet gösteriyorlar)

Sevgililer gününde Facebook üzerinden bir şeyler yapmaya çalışan markalar bunlar aralarından bir kaçının son katılım tarihim bu gün. katılmak isteyenler katılsın. Açıkçası daha fazla marka bekliyordum Socialbakers'a göre 163 marka var Türkiye'den Facebook fan sayfası olan.  Neyse bu günlük bu kadar yeter.

Not: Benim yaptığım listenin renkli resimli versiyonunu Bigumigu yapmış oraya bir bakın. Benim ıskaladıklarım var. Arçelik ve Cornetto'nun işleri özellikle aralarından ayrılıyor ve benim yazmadıklarım aynı zamanda. Arçelik uygulaması açılmadığı için,  Cornetto uygulması Facebook tablarda olmadığı için yazmadım.(Cornetto ve Arçelik Socialbakers listesinde de yok aynı zamanda)

Not: Halen Facebook duvarları üzerinden kampanya yapmaya çalışan markalar var. Neyse profesyonel yardım lazım kampanya günlerinde.

Not: Eğer kandillere ticari anlamlar yüklemiş olsaydık buraya bir de kandil ile alakalı bir liste yapardım elbette. (iyi veya kötü olduğunu söylemiyorum akışına bırakalım diyorum)

Saygılar.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Ayarlar gelişti, moderasyon rahatladı

Facebook sayfa ayarlarını düzenlendi bir kaç gün önce. Özellikle topluluk yöneticilerini rahatlatacak özellikler eklendi. Bu özellikleri zaten herkes biliyor bir çok yazıldı. (Webrazzi'nin konu ilgili yazısı için tıklayın)Şimdi bu değişiklik sonucunda başımıza gelebilecek sorunlara dikkat çekelim bir nevi şeytanın avukatlığını yapalım.

*Moderasyon Kara Listesi : Bu ayar moderatör tarafından seçilmiş kelimeleri engelliyor Facebook'un söylediğine göre. Yararlı mı? Evet yararlı fakat eğer inci sözlük gibi bir grup gelirse bu ayar patlar bir yere kadar güvenmek lazım yine de elle moderasyon iyidir.

* Küfür Kara Listesi : Facebook'a gelen şikayetler sonunda belirlenen kelimelerin engelleneceği liste. İşte asıl kullanılması gereken liste budur. Bu listeyi orta güvenlik ayarında kullanıp az biraz elle moderasyon yapıldığında tertemiz bir duvarınız olacaktır.

Bu iki listede çok rahat aşılır ve bu listelere güvenip moderasyonu biraz geveşttiğiniz anda duvarınızda ırkçılıktan gibi bir çok istemediğiniz konuda tartışma çıkabilir. Üstüne üstlük bu tartışmalarda edilen hakaretler kesinlikle küfür listesine girmemiş kelimeler ile olur ki işe o zaman bu iki ayarın nasıl patladığını görebiliriz uygulamalı olarak. Bu ayarlar moderasyonu rahatlatacak özellikle amacı sadece markalara küfür etmek olan kişileri engellemek için süper bir çözüm olacak.

Bir güzel değişiklik daha oldu. İsteyen herkes sayfalarını profil hesapları olarak kullanabilecek artık. Bu iki taraflı bir değişiklik birden çok hesabı olanlar için yararlı olmayabilir ama zaten profilini fan sayfası olarak konumlayıp yakın zamanda 5000 arkadaş sınırına takılacaklar için iyi. Örnek olarak üniversite öğretim görevlileri ve öğretmenler ufak bir değişiklikle istediği herkes ile arkadaş olabilecek artık.

Fan sayfalarının diğer sayfalar hakkında konuşuyor olması da başarılı bir hareket. Zaten daha önce "Sevilen Sayfalar" olarak belirtilen  "Beğenilen Sayfalar" (likes) sekmesi olarak değişmiş. Özellike dizi fan sayfalarını yazarken bu durumu her zaman belirtliyordum. Aynı tv kanalında yayınlanan diziler "sevilen sayfalar" sekmesinde sürekli yer buluyorlardı. Şimdi bir de kendi aralarında konuşuyor olacaklar. Enteresan diyaloglara sahne olabiliriz. Diyalog deyince Yemeksepeti.com'un epeydir var olan ama bir çok kişi gibi benim de yeni denk geldiğim Yemek listesi haberi için Bigumigu'ya alalım sizi. 

Son olarak bu değişklikler yine olacak aslında burada yazmayacaktım fakat moderasyon konusunda bu denli geniş değişiklikler ilk kez yapıldı. Daha önceleri fanların duvara ne tür girdiler yapacağına(video, link vesaire gibi) müdahale ederken şimdi ise direkt olarak ne yazdıklarına müdahale edilebilecek. Bu önemli değişiklik moderasyonu kolaylaştıracak bir bakıma ama bizim dilimiz bu tarz şeylere takla attırmak için bire bir olduğunu untumayalım.

Saygılar.

Bunları paylaşasım var # 58 (Bedava sosyal medya izleme araçları)

Social Fresh Blog  benim de sık kullandığım 5 bedava sosyal medya gözleme aracını listelemiş. Bir de onur ödülünü Wordl'a vermiş. Bahsettiğimiz 5 araç şunlar.

1. Addict-o-matic (Benim favorim sık kullanılanlardan her zaman)
2. Social Mention
3. Ice Rocket
4. Topsy  (Twitter ile ilgili izleme gözlem işlerimin bir numaralı aracı)
5. Backtweets 

Yazının tam linkini verelim 5 Free And Underrated Social Media Monitoring Tools  Yazıda bu araçların diğer bedava araçlara göre öne çıkan özelliklerini bulabilirsiniz okumanızı tavsiye ederim.

Kısa bir yazı oldu ama artık yarın daha özellikli bir yazı yazabilirim bakalım. Facebook fan sayfası ile ilgili değişiklikleri yazmak gerekli mi? Bilmiyorum bir çok kişi yazdı zaten moderasyon konusunu rahatlattığı konusunda bir çok kişi hem fikir kelime bazlı engelleme ve kişi engelle iyi özellikler olmuş. Yarın hiç bir şey bulamazsam benim de yazı konum bu olabilir.

Saygılar.

11 Şubat 2011 Cuma

Swatch Türkiye ve Aşk Çarpması


 Swatch Türkiye sevgililer günü tarafından yaratılan alışveriş dalgasını kaçırmak istememiş ki Facebook üzerinden bir kampanya başlatmış. Yapılan iş süper çılgın veya farklı bir iş olmasa da offline ile online mecrayı kesiştirmesi açısından başarılı diyebilirim. Swatch Facebook fan sayfasına gidip kampanyayı inceleyebilirsiniz ama katılmak isterseniz sokağa çıkmanız gerekiyor ne yazık ki öyle oturduğunuz yerden yok. İşte kesişme noktası burası katılımcıları ayağı kaldırıp sokağa çıkartabilecek bir kampanya yapmışlar.

Bir diğer güzellik ise yeni yapılan fan sayfası düzenlemelerine hemen ayak uydurulmuş. Gelişmeleri yakından takip eden bir ekip olduğunu belirtmek gerekli. Halen Facebook fan sayfası kurallarını okumadan kampanya düzenleyen ajanslar olduğunu düşünürsek eğer bu yukarıdaki gibi bir düzenleme işi yapanları ehil olması durumunu bize sorgulatmaz. Sayfanın tamamı derli toplu aradığımız herşeye çok rahat ulaşabiliyoruz. Özellikle mağazalar sekmesi yararlı bir sekme bu tarz ürünler satan ve zincir mağazalara sahip olan markaların böyle sekmelerinin olması insanların enformasyon için Facebook sayfalarını tercih etmesi konusunda yararlı olur. Haliyle kullanılan ve yararlanılan sayfaları takip etmek(fanı olmak ya da) daha kolay olur.

Türkiye'de yapılan fan sayfaları arasında tablar açısından(artık tab denmeyecek yeni düzenlemelerden sonra galiba) en doyurucu fan sayfası Swatch Türkiye fan sayfası. Yurtdışından Victoria's Secret'in muadili burada bu fan sayfası olmuş.

Duvarları biraz moderasyon sorunu yaşıyor onu eklemeden olmaz. Açılan bir iki başlıkta şimdilik çıkan tartışmaları "izleyelim, görelim, bulaşmayalım stratejisi" uyguluyorlar sanırım. Bu stratejinin her an sarpa saracağını unutmamaları gerekir. Bir ufak sorun ise sayfa yöneticisinin hitabette olan kafa karışıklığı resmi veya samimi olacağına karar verememiş görünüyor. Cümleler "sen" ile başlayıp "siz" ile bitiyor.Ufak bir sorun olsa bile bu durum anlam düşüklüğü yaratabilir yapılan açıklamalarda, buna dikkat edilmeli.

Genelde başarılı olan sayfanın moderasyon konusunu düzenlemesi gerekecek unutmayalım ki bütün büyük sosyal medya krizleri hatalı moderasyondan kaynaklanıyor. (Nestle diyeceğimi sandınız değil mi?)

Saygılar.

9 Şubat 2011 Çarşamba

AOL ve İçerik

AOL (diğer adıyla America Online pek kullanılmasa da artık ) yakın zamanda iki büyük blogu satın aldı. İlk duyduğumuz satın alma Techcrunch ile oldu. AOL 35 milyon dolar fiyatla blogu bünyesine dahil etti. Dün de Huff Post'u satın aldığını öğrendik. Ona ise 350 milyon dolar civarı bir para ödemiş. Böyle ses getiren satın almaları daha öncede yapmıştı AOL. Belki en bilineni Netscape için ödediği 4.5 milyar dolardır ve bir çok kişi için felaket bir yatırım olarak görünen Bebo için ödenen 850 milyon dolardır. Neyse bu satın almalar ne demek olabilir? Biz de böyle bir değere ulaşabilecek mi içerik üreticiler? gibi sorunlar üzerinde kafa yoralım.

Bu satın almalardan ne anladım?

Her ne kadar bir türlü içerik üreticiler hakkettiği karşılığı alamasalar da bazı şirketler içerik üreticilere ciddi değer veriyor anlaşılan. Huff Post ve Techcrunch gibi etki alanları yüksek iki blogu satın almak içerik üreticilerin ciddi güçleri olabildiğini anlatabilir herkese. Huff Post'un liberal duruşu AOL'nın internet kullanıcıları karşısında olan duruşunu güçlendirebilir, malum internet özgürlüktür. Techcrunch ise AOL'a yeni girişimleri için yön gösterici olabilir. Techcrunch bir çok yeni girişime herkesten önce dokunduğunu biliyoruz bu özelliği AOL'un değerlendirmesini öngörmemiz lazım. TechCrunch sayesinde bir çok yeni yatırım için yol göstericiye sahip oldu. About.me gibi bir anda yükselen girişimleri yakalamak için iyi bir yaklaşım oldu bu satın alma. (About.me kurucularından birisinin AOL2un eski çalışanı olması durumu da var onu başka zamana :)

Diğer bir yandan AOL sürekli olarak içerik üreticilerinin peşinde olduğunu hatırlatalım. Geçen senelerde satın aldığı yerel bazda içerik ve haber girişi sağlayan Patch.com bu durum için iyi bir örnek yine. Aralık ayında satın aldıkları yine B2B içerik pazarlama şirketi Pictela.com'u da unutmamak gerekir. (Pictela baştan sona incelenmesi gereken bir şirket onu da unutmayalım verdikleri servis çok enteresan) AOL bu satın almalar ile web 2.0 için üretilen bütün önemli içeriğin kendi üzerinden dağılmasını istiyor gibi. Facebook interneti yutmaya çalışırken  AOL ise bütün içeriği yönlendirmek istiyor. Sanırım önümüzdeki seneler "sosyal ağlar içerik üreticilerine karşı" senaryosunu  izlemek ile geçecek. Diğer bir yandan yazı için araştırma yaparken şu çalışmaya denk geldim benim bu paragrafta yazdıklarımın uzun uzun anlatımı burada var olmakta. The Aol Way Bu sunumu iyi inceleyiniz.

Biz de böyle bir değere ulaşabilecek mi içerik üreticiler? 

Elbette bu sayılar ile bizim ülkemizde olan sayıları karşılaştırmak doğru olmaz. İşe şuralardan bakmak gerekli

*En sonunda içerik üreticiler değerleniyor

*İçerik üreticiler yaptıkları karşısında bir şeyler kazanma ihtimaline kavuşuyor
.
*İçerik üreticiler artık yaptıklarını keyif yanında para kazanmak içinde yapacak.

*Demand Media gibi içerik üretim üzerine konumlanmış şirketler ile karşılaşacağız.

*Yavaş yavaş "content farm" kavramını duymaya başlayacağız.

*Geleneksel medya yayıncılar yeni medyanın yeni içeriğine ulaşmak için   Demand Media gibi şirketleri ile anlaşacak.

*Özgün içerik diye söylenip durduğumuz şey gerçekten değerini bulacak.

* SEO artık tamamen içerik üzerine kurulacak. Artık sadece aradığımızı bulacağız. (İyi niyetli SEO çalışmalarına karşı değilim ama kötü niyetlilerden de bıktığımı söylemeden edemeyeceğim)

Neyse yazı oldukça uzadı. Aslında sadece the Aol Way yazısını ve o yazı içinde olan AOL master planını koysaydım da olabilirdi.  Eğer AOL kimleri satın almış diye merak ederseniz de Wikipedia'nın şu başlığı sizi bilgilendirecek.

Yine unutmadan Cuma Social Media Week kapsamında memleketin en  sıkı içerik üreticileri konuşacak Zaytung, Bobiler, Sezyum, Gökhan Yücel saat 16:35 civarı Bilgi Üniversitesi'nde içerik kavramı üzerine konuşacaklar.
 
Saygılar.

8 Şubat 2011 Salı

Social Media Week Başladı

Bugün  Social Media Week organizasyonunun İstanbul ayağı Galatasaray Üniversitesi'nde başladı. ("Törenlerle ve devlet büyüklerinin katılımları ile kutlandı" gibi oldu ama neyse idare edin :-) İlk gün etkinliklerini izlemek için ben de oradaydım. İzledim şunu uygulamalı olarak öğrendim. Bu etkinlikten etkinliğe koşanlarda iyi kondisyon varmış. 3 sunum izledim kafam döndü tamam uykusuzluk gibi bir bahanem vardı da bunun her gün yapılması pek kolay değil yahu.

Sunumlar keyifliydi. Sabah Fashion Forward sunuma katılamadım ne yazık ki çok erken olduğu için. Social Celebrity Marketing sunumu için de yemek molası aldığım için katılmamayı tercih ettim. Neyse katıldığım sunumlarda iyi vakit geçirdiğimi söylesem yalan olmaz. Her ne kadar son sunumda "Kendi Kendinin Medyası Olmak" sunumunda yorgunluğum tepeye çıkmış olsa da sunumun sonuna kadar durmak gereklidir arkadaş. Birilerini dinlemek için o salonu girdiysen bitirene kadar bekleyeceksin. Atla deve değil 1 saat hem de ücretsiz bir etkinlik, adamlar ayağına bir karşılık beklemeden geldiyse biraz dikkatli olmak lazım.

Etkinlik sunumları Slideshare'e yüklediği zaman sunumlar hakkında bir şeyler yazacağım ama genel olarak etkinlik hakkında bir şeyler yazayım.

* Ücretsiz ve ilk günü olan etkinlik için epey boştu salonlar ki bu etkinliklerin internet kayıtları kapanmıştı. Sanırım insanlar kayıt olalım bakarız belki gideriz kafasıyla kayıt yapıp son gün öğrenenlerin haklarını çalmış oldular.

* Bazı seyircilerde gereksiz şımarıklık vardı. Ücret almadan oraya gelip belli kariyerde olan insanlara saygı gösterme konusunda bu kadar zorlanmalarına şaşırdım açıkçası. (Kimseye bir şey öğretmeye çalışmıyorum isteyen istediği gibi dursun da saygı göstermek o kadar zor olmasa gerek)

* Aynı gün, aynı yerde olan etkinliklerden birine kayıt yaptırıp tümünü takip etme şansınız var(En azından üniversitelerde olanlar için böyle, Blogger's Base nispeten daha küçük olabilir). Ama kesinlikle birine kayıt yaptırın üniversitenin içine girmek için bu gerekli.

*  Tek başınıza gitmeyin sunum aralarında canınız sıkılabilir. Kahve bağımlıları dert etmeyin üniversite orası :-)

* Hepsine katılmaya çalışmayın seçtiklerinize odaklanın. Bir fikriniz yoksa bile biraz ondan biraz bundan yapmayın. Sunum esnasında salona giriş çıkış hoş değiil sunumun dinamiklerini bozmayın.

* Bir de not defteri edinin hafızanıza güvenmiyorsanız eğer. Büyük ihtimal videolar yayınlanacak ama yine not defteri iyidir. "Cool" görünürsünüz işte fena mı?
 
 Neyse bugün böyle kısa bir şeyler yazdım yarın sunumlar geldiğinde uzun uzun yazarım nasıl olsa başka işimiz yok. Social Media Week cumaya kadar daha devam edecek.

Saygılar.

6 Şubat 2011 Pazar

Many Eyes ile en büyük 20 Facebook marka fan sayfası (Türkiye)

Many Eyes'ı denemek için hangi verileri kullanayım derken aklıma memleketin Facebook sever markalarının bir görselleştirmesini yapmak geldi . Many Eyes IBM'in geliştirdiği bir veri görselleştirme uygulaması. Ücretsiz olan bu uygulama yukarıda oldu balon grafiklerden histogramlara ya da pasta grafiklerine kadar bir çok grafik stiline sahip. Aynı zamanda yine yukarıda olduğu gibi bu grafikleri interaktif olarak paylaşabilmeyi sağladığı için bir çok diğer veri görselleştirme programından bir adım önde.

Many Eyes'ı kullanıp bir çok şey yapabilirsiniz bu benim yaptığım böyle bir icadın varlığını göstermek için bir araçtı. Özellikle haritalar ile birlikte kullanma özelliği sayesinde başarılı işler çıkabilir. Basit bir kullanımı var bir kurcalarsanız kesinlikle benim yaptığımdan daha iyisini yapabilirsiniz.

Saygılar.

4 Şubat 2011 Cuma

Bunları paylaşasım var # 57 (Mısır Krizi)

Mısır'da yaşanan kriz hakkında o kadar çok şey söylendi ki burada yazıp lüzumsuz gürültü yapmayacağım. Bunun yerine konu ile ilgili içerikleri paylaşma yönüne gideceğim. Zaten olanlar hakkında herkes bir fikir sahibi olmuştur.

*Mapping the Protests in Cairo, Day by Day (NYT Graphics) : Mısır'da olan protestoların gün gün nerelerde olduğunu harita üzerinden gösteren bir çalışma. New York Times böyle işleri iyi beceriyor göz atmakta yarar var. Olayların gelişimi hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz.

* Visualizing Egypt’s Internet Blackout (Mashable) : Olayların çıktığı sırada Mısır'da kesilen internet trafiğinin görselleştirilmiş hali. Protestoları gerçekleştirmek için insanların sosyal medyayı kullanmasının engellenmesi için yapılan bu uygulama sonuç vermedi olaylar devam etti.

*Egyptian Crisis: The Revolution Will Not Be Tweeted  (Sysomos Blog) : Sysomos bir sosyal medya gözleme yazılımı şirketi olduğunu burada bir kaç kez söylemiştim yine hatırlatmış olayım. Hazırladıkları grafiklerde Twitter üzerinde yerini Mısır olarak tanımlayanlar, en çok tweet atılan günler ve atılan tweetlerde en fazla kullanılan kelimeler grafik ile gösterilmiş.

*Egypt Unrest and the Social Web (Hootsuite Blog) : Hootsuite'in hazırladığı infografikte ise mesaj yoğunluğu, konu ile ilgili popüler hashtaglar ve Mısır vatandaşlarının ocak ayında Twitter kullanımının ne kadar arttığını görebilirsiniz.

*YouTube Trends :  YouTube 25 ocaktan bu yana Mısır ile ilgili yüklenen videoları gün gün playlist oluşturarak sunuyor. CitizenTube  hadisesinden bir süre önce bahsetmiştim. İşte bu kavramı tam olarak karşılayan bir çalışma olduğunu görmemiz gerekiyor. Vatandaş gazeteciliği bunun için önemli YouTube gibi kaynaklar bunun için önemli.

Saygılar.

3 Şubat 2011 Perşembe

Sakız çiğnerken topluluk yönetebilir misin?

Bir çok marka sosyal medyada var olmaya çalışıyor uzun zamandan beri. Herkes bir şekilde bu yeni şeyi kullanmaya çalışıyor. Sosyal medyayı kullandıklarını göstermek için de bir çok yöntem deniyor. bazen Facebook ve Google reklamlarını bazen de geleneksel mecraları kullanıyorlar. Geleneksel medya ile sosyal medyayı birleştirmeye yeni yeni başlayan markalar. Daha önce tarafı seçip öyle hareket eden marklar ya geleneksel ya da sosyal medyayı seçiyorlardı. Şimdi ise bu iki yolu birleştirmeye çalışıyorlar. Bu tarz birleşmelerin ilk sinyalleri ilk olarak tv reklamlarında Facebook fan sayfalarının adreslerini vermeleriyle başlıyor. Bunu yapan markalar çok fazla olmadığından dolayı yapan markaları burada yazmayı tercih ediyorum. Bu sefer bunu yapan marka First markası.(First Sakız işte)

First Sakız Facebook'ta açtıkları fan sayfasını hemen tvde dönen reklamlarının altına iliştirmiş ve böylelikle sosyal medya aktivitelerini resmileştirmişler.(resmi web sitelerinde "bizim fan sayfamız budur" diye bir şey bulamayınca bu cümleyi kurdum adamlar fan sayfalarını böylece göstermişler en garantili olarak :-) Kısaca sayfaları hakkında gözüme takılan şeyleri yazayım.

*Sayfalarında ilk olarak gözüme çarpan fanların sorduğu sorulara hemen cevap veren bir marka olması. Kim marka ile ilgili bir soru sormuşsa eğer hemen cevabını vermişler. Bu çok önemli bir nokta, bir çok marka sayfalarında bu uygulamayı yapmıyor veya tercih etmiyor. Oysa fan sayfaları iletişim noktalarında birisidir ve buradan insanlar markaya ulaşmak ister. Eğer sadece tanıtım amaçlı var olmak gibi bir amaç var ise ortada, ne yazık ki bu durum sosyal medyanın temel ayaklarından birisi olan çift yönlü iletişim konusuna balta vurmaktan başka bir işe yaramaz. Tanıtım için var olan markalar eğer kampanyalarının arasından olan süreyi uzatırsa hemen takipçi kaybetmeye başlarlar. SocialBakers üzerinde üye kaybeden marka fan sayfalarına bakın bir çoğunun nedeni bu durumdur.

*Fan sayfasında yine diğer bir güzellik ise reklam filmlerinin yer alması. Bu durumda pek alışılagelmiş bir durum değil nedense. Bir çok markanın reklam filmlerini bulmak için epey uğraştığımız oluyor. First güzel bir hareket yapıp bu videoları buraya eklemiş.

*Bir de Tartışmalar tabının açık olması da yine burayı müşteri ilişkileri konusunda değerli bir nokta olduğunu göstermesi açısından başarılı göründü bana. Bir çok marka tabı böylesine verimli kullanmıyor. Belki yoğunluktan korkuyorlar belki de moderatörler işlerin kontrolden çıkacağını düşünüyorlar. Cesur bir hamle dersek hatalı olmaz elbette. Get Satisfaction'nun yaptığını tartışmalar tabı kullanılarak çok rahat bir şekilde yapılabilir.

Bir de sayfada olması gerekli olduğu düşündüğüm noktalar var. Olumsuzluklar diye de adlandırabiliriz.

 * Bilgiler kısmında First markasının web sayfasının olması gerekir diye düşünüyorum. Bilgiler kısmı çok okunmasa da bir çok kişi markanın resmi web sayfasına buradan ulaşmak isteyebilir.

 * Web sayfalarında sosyal medya ikonları ile bu sayfaları tanıtılabilir. Ne yazık ki gözüme ilişmedi.

 * Fan sayfası SocialBakers'ın markalar listesine eklenmesi sağlanabilir. Bu liste şu an Türkiye'de olan bir çok marka fan sayfasını listeleyen bir sıralama olması ulaşılabilirlik ve güvenilirlik açısından değerli bir liste.
 
Başarılı fan sayfalarından ve müşteri ilişkilerine verdiği değerden dolayı First markasını tebrik ediyorum. Bir daha ki sefer daha sosyal bir dijital kampanya yapmalarını diliyorum. Sessiz sedasız nasıl fan sayfası yönetilir görmüş olduk böylelikle. Kavgasız gürültüsüz ve insanlar ile sürekli ilişki halinde olan bu tarz deneyimler sosyal medyanın asıl gitmesi gereken yere yani "resmi bir iletişim kanalı olma" yönüne gitmesi için iyi bir örnekler oluşturuyor. Topluluk yönetimi konusunda gayet başarılı bir örnek aynı zamanda. Sakız çiğnerken topluluk yönetiliyormuş anlaşılan.

Saygılar.

2 Şubat 2011 Çarşamba

Sadece Beğen!



Bloglar alemin en fazla içerik üreten blog topluluklarından birisi olan Gawker Media topluluğu bir gün önce tasarımını değişirdi. Şu cümle aslında benim her zaman burada yer verdiğim konulardan değil. Bir sitenin ve blogun tasarımın değiştirmesi pek ilgimi çekmez eğer içerik üretiminde bir yavaşlama olmuyorsa. Neden böyle bir şey yazdım?


Nedeni şu: Gawker tasarımını değiştirirken bir de sosyal medyaya bakışını da değiştirdi. "Tweet buton" ve "Add This" gibi paylaşım butonlarını bloglarından kaldırdı. Sadece Facebook "Beğen" butonu ile yola devam etme kararı aldı.

Bu durum üzerine Observer Nick Denton'a neden böyle yaptınız diye bir soru sormuş. Nick Denton'nun cevabı ise "Bizim en büyük sosyal medya trafiğimiz Facebook üzerinden diğerleri de var ama o kadar büyük değiller"  gibi bir şey olmuş.. Observer'ın haberinin altında "Update" başlığında olarak Aslında bir numaralı kaynağın StumbleUpon olduğunu iliştirivermiş.

Olay çok karmaşık bir hal almış anlayacağınız. İçerik üreticileri elbette istedikleri kaynaklar için yayın yapabilir, istedikleri paylaşım butonunu koyabilir fakat sadece Facebook butonu koymak, Twitter ve StumbleUpon butonu koymamak büyük risk. Hele ki daha bir ay kadar önce StumbleUpon'nun trafik grafikleri ortaya çıktığı düşünülürse. Nick Denton cesur hamleleri ile tanınan bir kişi bu yüzden yaptığı bu hamleyi iyi incelmek lazım. Facebook'un hesapları arasında "tüm interneti yutmak" olmasını düşünmek yeni bir şey değil fakat böylesine destekler göreceğini düşünmüyordum açıkçası. Yayıncılar daha çok okunmak, izlenmek için bütün sosyal medya araçlarında aktif olmak ister diye düşünürdüm. Gawker bu durumu farklılaştırdı. Nick Denton'nun bu hamlesi bakalım işleri nereye kadar getirecek? İzlememiz gerek  Sadece Facebook yetecek mi? Yoksa Gawker geri adım atacak mı?

Saygılar.

En ok oyuncusu olan 25 Facebook oyunu (02 Şubat 2011)


Yeni bir ay yeni bir liste. Yeni kral halen 1. ve 100 milyon sınırına dayandı. Muhtemelen 100 milyon sayısını görecek bir hafta içinde. CityVille sayesinde bir çok küçük sosyal oyun şirketinin de hevesi yerine gelmiştir. Halen sosyal oyun oynayanların var olduğunu bilmek onları epey heyecanlandırmıştır. Aslında bir de şu yanda bir şey var Aylık aktif oyuncu rakamları 100 milyona dayanmışken günlük aktif oyuncu rakamlarının düşük olması konusunda bir eleştiri almıştı. CityVille bakalım bir sonraki ayda sonuçlar ne olacak?

Bu ayın büyük  kazananları CityVille(18 milyon), Texas Hold'Em(1.9 milyon), It Girl(1.2 milyon), Boyaa'nın Çince yazılmış oyunu (Çin pokeriyimiş galiba) (2.4 milyon), RavenWood Fair (2.2 milyon).

Bu ayın kaybedenleri ise Farmville (4.5 milyon), FrontierVille(5.9 milyon), Mafia Wars (2.9 milyon), City of Wonder (2.2 milyon) ve bir sürü 1 milyon ve civarı oyuncu kaybeden oyun. Bu ay genel olarak kayıp ayı olmuş gibi.

Zynga yine ilk 10 oyun arasında 7 oyunun sahibi. Bu ay ilk 10 değişmedi yine.

Geçen ay listede olmayıp bu ay listede olan oyunlar Boyaa'nın Çin Pokeri (Yeni oyun), RavenWood Fair (yeni Oyun) ve Bubble Islan sürekli listeye girip çıkan bir oyun kendisi. RavenWood Fair Lolapps'ın bir oyunu sosyal oyunların ilk popüler olduğundan beri var olan bir oyun şirketi kendisi bu oyun sayesinde yüzünü tekrar hatırlamış olduk. Daha çok Gift denilen ıvır zıvır şeylerden hatırlıyoruz özellikle Super Gift uygulması ile.

Neyse fazla uzatmayalım her zaman olduğu gibi hatırlatalım. Eğer bu listeyi ticari olarak kullanacaksanız benimle değil Inside Social Games sitesiyle muhatap olursunuz. Yazının orijinal versiyonu şurada daha detaylı analiz için okuyunuz.

Saygılar.

1 Şubat 2011 Salı

Social Media Week boş durmuyor!


Social Media Week ile ilgili bir yazı yazmıştım 15 gün önce. Katılmayı düşündüğüm etkinlikleri sıralamıştım. Hepsine katılamasam da katılmak isteyenler için ufak bir öneri listesi yazmıştım. O günden bu gün Social Media Week Istanbul ekibi boş durmadı yeni etkinlikler ekledi. (Ya da etkinlik düzenlemek isteyen onlara ulaştı bilemiyorum :-)

Social Celebrity Marketing başlıklı Kolpa grubu ile bir etkinlik düzenlenecek etkinliğin açılış günü de olan Pazartesi günü (7 şubat). Grubu seven ve ünlülerin sosyal medyaya bakışını kullanım biçimlerini merak edenler için iyi bir konuşma olacak gibi görünüyor.

Homo Digitalis ve Popülist Kültür : Sosyal medya ünlüsü diye tabir edebileceğimiz Sami Hazinses ve sosyal medyada gayet aktif olarak yer alan sosyal medya insanı Elif Dağdeviren'nin de içinde yer aldığı ekip ile "dijital insan" kavramı tartışılacak. Bu etkinlik ise 8 şubat salı günü.

Facebook: It's All About People : Adından da anlaşılacağı gibi "Facebook ve insan" kavramı le ilgili bir sunum olacak. Bu sefer ajanslar değil Facebook çalışanları bu sunumu yapacak. Bu sunum etkinliğin son günü olan 11 şubat cuma günü olacak.

Etkinlik takvimine ulaşmak için Social Media Week Istanbul sayfasına bir tık.

Pazartesi günü ben de etkinliklerin bazılarına katılacağım Bigumigu ve Türk Usulü Sosyal Medya konuşmalarını dinlemek için Galatasaray Üniversitesi'nde olacağım.(Belki cuma günüde katılabilirim günler ne getirir bilemiyorum) Hafta içi başka işi gücü olmayanlar için iyi bir etkinlik alternatifi. Bu iki konuşmanın kapasitesi dolmuş olarak görünüyor ama bir çok konuşma hala açık şu an. Vaktiniz var ise göz atmanız size bir şey kaybettirmez. Bir hatırlatma daha etkinlik saatleri ve yerlerine dikkat ediniz. Bazı etkinliklerin saatleri ve yerleri değişti sanırım bir göz atınız. Orada olursanız görüşürüz.

Saygılar.

Facebook Sayfası